Matematik gibi bir zor
alanda yüzümüzü güldürdü, Boğaziçi üniversitesi Matematik Bölümü’nden Prof. Dr.
Cem Yalçın Yıldırım. Amerikan Matematikçiler Derneği, üç yılda bir
verdiği sayılar teorisi ödülünü, iki meslektaşıyla birlikte Yıldırım’a verdi.
Ödülün resmi adı "Frank Nelson Cole Prize in Number Theory". Son altı yıl içinde
yayınlanmış çalışmalara verilen ödüle, Prof. Cem Yalçın Yıldırım, Daniel
Goldston ve Janos Pintz ile 2009 yılında yayınladığı makalesi değer görüldü.
Ödülü veren Amerikan Matematikçier
Derneği. Dernek daha önce de örneğin Fermat’nın ünlü teoremini neredeyse
350 yıl sonra çözen Andrew Wiles’e bu ödülü vermişti.. Yani ödül matematik
alanında çok üst düzey çalışmalara gidiyor.. Bu ödül hem Yıldırım’ın
matematikçiliğin değerini hem yaptığı araştırmanın önemini göstermesi
bakımından bir mihenk taşıdır..
Cole ödülü,
matematiğin, Nobel ödülüne denk gelen Field Madalyası değil, ama ona yakın ve
çok önemli bir ödül..
Cem Yıldırım, bilim felsefesi ve bilim tarihi
üzerine kitaplarıyla ve çalışmalarıyla tanınmış ve ODTÜ'de profesörlük yapan,
bir kaç yıl önce de kaybettiğimiz Cemal
Yıldırım’ın oğlu.. Yani yetiştiği ortam ilgi çekici ve yönlendirici!
Kendisi ODTÜ mezunu, Bilkent
Üniversitesinden “fazla makalen yok” gerekçesiyle doçentlik reddi almış! O ise
fazla makaleyle değil, nitelikli ve büyük problemlerle uğraşmayı seçen biri..
Büyük problemler üzerine çalışmalar yapmak, uzun zaman ister!
Demek bilim insanlarının salt makale sayıları
ile değil, yaptığı işlerin kalitesi
ile ilgilenmek gerekir daha çok! Bilim insanının hamurunun niteliğini ancak
öyle anlarsınız.. Türkiye’de, söyleyeyim size, anlamı fazla olmayan düşük
nitelikle binlerce “çöp makale”
üretilmekte! Acaba onlara ne kadar “proje parası” verilir, birileri hesabını
yapsa!
Yıldırım, sessiz
sedasız, ama sabırla, ülkemizde hem de en üst düzeyde temel bilim
yapılabileceğinin bir kanıtını daha sundu.. Temel bilimleri dışlayan bir
iktidar ve onun TÜBİTAK’ının umurunda olmayabilir, çünkü Yıldırım’ın bu üst
düzey çalışması para getirecek bir ürüne dönüşmeyecek ve vitrine konup sanayicimize
para kazandırmayacak.. Ama matematiğin, yüksek matematiğin hemen her bilim ve
teknoloji alanında da ana hesaplama girdisini olduğunu bilenler bilir..
Ayrıca, temel
bilimlerde önemli çözümlemeler ve buluşlar için kalkıp da “neye yarıyor?”
sorusunu sadece aptallar sorar.. Neye yarar sorusuna yanıt verilemeyen büyük
buluşların genellikle çığır açıcı niteliği sonradan ortaya çıkar. Hele hele
sayılar teorisi üzerine yapılan bütün çalışmaların hepsinin şifrelemeden tutun
büyük sorunları çözmek için geniş bir kullanım alanı bulunuyor..
Cem Yalçın Yıldırım,
asal sayılar üzerinde yıllardır çalışıyor.. Asal sayıların ana tarihi taaa ünlü
geometrici Öklid’e kadar gidiyor. Öklid’in ne zaman yayşadığını merak
ederseniz: MÖ.4.yüzyıla gitmelisiniz! Zaten kurduğu Geometri yüzyıllarca
geometrinin anası olmuştu.. Öklid, 1 ve kendisinden başka sayılara bölünemeyen,
2, 3, 5, 11, 17 gibi asal sayıların sonsuza kadar uzandığını kanıtlamıştı..
Yukarıdaki küçük asal sayılar dizisini daha büyük sayılara uzattığınızda,
aralarındaki farkın sabit değil değişken olduğunu farkedersiniz.
Neyse “Bizim Cem” ve
arkadaşları, aralarındaki fark göreceli olarak birbirine yakın olan ve “ikiz
asal sayılar” olarak nitelendirilenleriyle uğraşıyorlar.. İkiz sayılan asal
sayıların birbirine en yakın olanları ortaya koyacak yöntem üzerine çalıştılar.
Bu makaleleri çok önemli bir matematik bilim dergisinde 2009’da yayımlandı.
Zaten yayımlandığında
önemi üzerine dünyada çok konuşulmuştu, yazılıp çizilmişti..
Şimdi de büyük ödülünü
aldı..
Cem Yıldırım’ı
kutluyoruz..
***
Geçmiş Cumhuriyet bayramımızı kutlarken, gelecek Cuma yeniden buluşmak üzere diyelim..
Geçmiş Cumhuriyet bayramımızı kutlarken, gelecek Cuma yeniden buluşmak üzere diyelim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder