CBT Gündem sayı 1373, 12 Temmuz 2013
Uluslararası
alanda uzman bilim insanlarımızın düzenlediği “Evrimsel Matematik” konulu yaz
okulu çalışmasına istedikleri maddi desteği, TÜBİTAK’ın reddederken gösterdiği gerekçe
geçen hafta tartışılan konular arasındaydı. Gerekçe mi, açıkça yazalım: Evrim tartışmalı bir konudur, okul
kitaplarında da böyle öğretilmektedir, geleceğe yönelik bir niteliği ve yenilik
boyutu yoktur, zaten düzenleyenlerin de bu konuda uzmanlıkları tartışmalıdır..
Başvuru
yapılıyor, başvuruyu değerlendirmek için bir kurul oluşturuluyor, kurula evrimi
reddedecek dinci isimler ağırlıklı olarak yerleştiriliyor ve başvuru tabii ki
aptal ifadelerle reddediliyor. Böylece TÜBİTAK yönetimi “eh ne yapalım Kurul reddetti” diyerek elini beyaz yıkamaya
kalkışıyor.. Millet aptal ya..
Şurada
yazıyorum, dinci bir partinin iktidarda olmadığı dünyada herhangi bir ülkenin
en önemli bir bilim kurulunda böyle bir karar bugüne kadar alındı mı hiç,
alınabilir mi? “Evrim tartışmalıdır, bu nedenle bu konudaki projelere destek veremeyiz”
kararını alabilecek dünyada bir bilim kurumu gösterebilir misiniz.. Bir
ünivresite gösterebilir misiniz.. Lütfen, hadi ama! Madem tartışmalı, ayanı
görüyte olan ciddi bir bilim kurumu gösterin.. Bu yetmez, bir de dünyada
TÜBİTAK ayarında bir bilim kurumunun başında birisini gösterin ki, “Evrim
tartışmalı bir konudur” desin..
TÜBİTAK Başkanı, Pof. Dr. Yücel Altunbaşak, Amerikalarda bulundu, araştırma yaptı,
falan filan; bulunduğu kurumların, üniversitelerin herhangi birinde, “evrim tartışmalı bir konudur, dolayısıyla
bilim değildir, bu konuya giremeyiz” şeklinde bir kararına, görüşüne
düşüncesine rastladı mı? Bu grekçeyle deddedilmiş bir proje var mı, anımsıyor
mu?
Varsa
göstersin...
İşte
iddia ediyorum: Dünyada ciddi bir bilim kurumu, bir üniversite yoktur, evrim
hakkında böyle laf edecek.. İnsanı valla üniversite kapısında asarlar, tabii bu
lafın gelişi, kapısından içeri sokmazlar! Hadi
canım, sen kiliseye, diyanete falan, derler..
Peki
TÜBİTAK Başkanı ikide bir, evrim tartışmalı bir konudur niye diyor? Bu lafı hiç
Amerikalarda bulunduğu kurumlarda söyleyebildi mi? O zaman neden Türkiye’ye
beşinci sınıf ülke, onuncu sınıf bilim muamelesi yapıyor? Kendisini oraya
getirenlerin inançlarına uymak için mi.. Yoksa kendisinin dini inançları bunu
gerektirdiği için mi? Ben ne inançlı, katolik bilim insanları gördüm,
inançlarını zerre kadar bilime karıytırmamış ve evrim olgusunu görmüy ve kabul
etmiş. Evrimi reddetmek, temel bilimi reddetmektir.. TÜBİTAK, Türkiye’ye
kötülük yapmaktadır..
Bu
olayın öyküsünü, Reyhan arkadaşımız yazdı. Ben utanarak okudum, TÜBİTAK adına!
Şu değerlendimeyi yapanların isimlerini de açıklasalar da görsek bari..
***
İTÜ’den mektup var
“Cuma
günleri tadına doyum olmaz derginiz için ne desem az.. Haftanın son çalışma
günü İTÜ'de insanlar Cumhuriyet bulamıyor, inanın hepsi tükeniyor. İnsanın
gözleri yaşarıyor. İTÜ'nün mezuniyetinde, tıpkı diğer üniversitelerde olduğu
gibi, yöneticilerin cesaret edemediklerini gençlerimiz
sağolsunlar ifade ettiler. Bizim rektörümüz de nasibini aldı tabi. Herkes
sırtını Rektör’e döndü ve ıslıklardan rektörün söyledikleri anlaşılmadı.”
Mektup bu kadar
ama ekleyelim: Mezuniyet’te iktidar partisine ait oldukları söylenen gençlik
örgütünden bazıları olay çıkardı ama gençler tarafından kovalandılar.. Rektörü
ise öğrenciler “Rektör istifa”, “Rektör cevap ver AK Gençliği kim içeri aldı” diye
sloganlar atıldı..
Tabi İTÜ’lü yeni mezunlar törene özel olarak
hazırlandılar! Yüzlerce öğrenci baret, gaz maskesi ile İTÜ
Stadyumu’na girerken, Gezi Direnişi boyunca öldürülen direnişçilerin
fotoğraflarını taşıdılar...Triünlerde de “Asistan kıyımına son -İTÜ Asistan
Dayanışması”, “#direnasistan”, “en yandaş rektör bizimkisi”, öldürülen
direnişçilerin fotoğrafının da yer aldığı “sabahın bir sahibi var,
sorarlar bir gün sorarlar” benzeri afişler pankartlar okunuyordu. İTÜ’de
gençler, okullarının yüzünü aka çıkardı..
Gelecek Cuma yeniden birlikte olmak üzere, sevgiyle
kalın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder