CHP Milletvekili Hüseyin Aygün kaçırılıyor! Ergenekon davalarının başarılı tetikçi
gazeteciliğinden AKP milletvekilliğine rütbelenen birisi, derin memnuniyetini
dile getiriyor! Hüseyin Çelik, AKP
propaganda şefi, bir kaç mehmet öldü diye
meclisi toplayamayız diyor! Ve Başbakan,
Kılıçdaroğlu’nu PKK ve BDP ile
işbirliği ile suçluyor!
Bu nasıl iş!
Türkiye parça parça. Vallahi toplayabilene
aşkolsun!
Giderek imkansız günlere dörtnala koşuyoruz!
***
Yanıbaşımız alev alev. İktidar ateşe benzin
dökmekle uğraşıyor. Suriye’de 5 bölgeye TSK’yı sokacak, sözde güvenli tampon
bölge yaratmak için. İktidar mümkün olduğu kadar çok Suriyelinin savaştan
kaçarak Türkiye’ye sığınmasını sağlayacak politikalar izliyor. Ne kadar çok
Suriyeli gelirse, Ankara’nın da doğrudan müdahalesi için o kadar meşru bir
zemin oluşacağı düşüncesiyle!
RTE-
Davutoğlu’nu anlayın: Suriye konusunda zararın bini beş para! 2 milyar
dolarlık ticaret sıfırlandı! Üstüne üstlük, savaşın dumanları sardı ortalığı..
İtibar desen yerlerde! İran gündemde! Bu nedenle iktidar mümkünse hemen Esad
yıkılsın istiyor, ABD’yi zorluyor; olaya bakın ki Vaşington ise Ankara’ya
dizginliyor! Seçimler var, zamana ihtiyaç var! Suriye’de Esad’a karış El
Kaideli kirli bir muhalefet oluştu!
İran’da da “Suriyenin Dostları” toplantısı düzenlendi ve büyük bir katılım
oldu! Şam’ın arkasında güçlü bir dünya var! Ankara, savaşçı gazetecilere bu iş oldu havasını basarken, kendi
hayalini satıyor!
***
Bu kirli muhalefete verdikleri her türlü
destekle Şam’ı yıkamazlarsa, ikinci gündem maddesi sıkıştırıyor: İran ve atom üretimi!
Sıkışan öncelikle İsrail tabii ki: İran
kesinlikle atom bombasına sahip olmamalı! İran ile İsrail arasında bu konuda
yeraltında büyük bir savaş sürüyor! İsrail en iyi bilgisayar kırıcılarını
İran’ın nükleer programı üzerinde çalıştırıyor!
Geçen yıl Batının “uzmanları”, İran iki yıla kalmaz atom silahını
üretebilir, diyordu!
Bunun bir yılı gitti! Gerçeğin ne olduğunu
hiç bilemeyiz tabii, İran açıklamadıkça! Bir bakmışsınız, ilk nükleer
denemesini yaptı!
Unutmayın, Başbakan, iki yıl önceye kadar,
İran’ın atom silahı üretimine doğrudan karşı çıkmıyor, Ortadoğu tüm atom silahlarından arınmalı diyordu, tabii İsrail’i
kastederek..
Bugün acaba Başbakan de düşünüyor?
İran’daki program gerçekten hızla gelişiyorsa.. eğer Esad da 2013’e iktidar olarak
girerse..
2013’ün Ortadoğu için felaketin felaketi
geçme olasılılığı giderek güçleniyor demektir!
İktidar, Suriye ve Sünni –mezhep politikası
gibi minicik bir açıdan bakıyor olaya..
Oysa fotoğraf büyük.
2013
ilkbaharı, kıyametin kopabileceği bir yıl olabilir!
ABD- İsrail- Batı, bir vuruşta Suriye’de
Esad’ı, İran’ı ve Kürdistan kuruluşunu halledebilir!
Bunun hangi ve nasıl bir senaryo ile
gerçekleşebileceğini düşünmeyin siz!
Burada Türkiye okkanın altındadır! İktidar
hele!
Kördüğüm, Gordiyon, İskender’in kılıcı!
Koltuk ve iktidar hesaplarının yapıldığı
2014’ler, 2015’ler görülebilir mi?
***
Başbakan rejimi-yönetimini sıkılaştırıyor:
daha büyük yetki, daha çok otorite ve tekleşen rejim!
İşi gücü: Kahrolsun gazeteciler, köşe
yazarları, CHP, aleviler ve kendilherini desteklemeyen herkes!
Evet, soru açıkta duruyor: Bu iktidar ile
iktidara karşı olanlar (muhalefet) arasında ortak ne var, veya ortak ne kaldı?
Türkiye’den geriye ne kaldı, kalıyor,
kalacak?
Ve aynı zamanda da iktidardan?!
--- 14 Ağustos 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder