SAYFALAR

15 Temmuz 2012 Pazar

Silivri'dekilerin Hepsi Aslında Asılmış Durumdadır / Kurtulmuş Firavunlaşma Yolunu Seçti


Önümde Karataş Hukuk Bürosu’nun yılbaşı kartı ve üzerindeki anımısatmalar duruyor:
Yıl 1215.. Mağna Carta Libertatum der ki;
“38. Madde: Bundan böyle hiç bir hakim, hperhangi bir kimseyi, ilgili olayda doğru ve güvenilir deliller ortaya koymadan dava edemez...
“40. Madde: Hakkı veya adaleti geciktirmeyeceğiz. Kimseye satmayacağız, kimseyi bunlardan men etmeyeceğiz..
Ve hukukçuların dileği: “Dileriz ki 2012 yılı 796 yıl öncesinden daha adil olsun..
Düşünüyorum da, bizim Silivri hukuku uygulayıcılarını kim yarattı? Bunlar nerelerde yetiştiler, yetiştirildiler? Nasıl bir hukuk, insan hakları öğretisi aldılar? Hukukun ruhunu, yasaların özünü uygulamama gibi bir vicdanı nasıl edindiler? Hukuku siyasete peşkeş çekmeyi kabul ederek, kendilerini birer kurşun asker konumuna düşürmeyi nasıl kabul ediyorlar?
Bugün Silivri yargılamalarının durumunu geçmişe götürürseniz, sahte belgelerle, uyduruk tanıklarla, kanun-delil tanımaz kişilerle, ancak Ortaçağ engizisiyonlarına veya geçmişteki ihtilal mahkemeleri yargılamalarına varırsınız..
Ortaçağa denk düşen hukuk anlayışı ve uygulaması olarak, aslında yargılananların hepsi idam edilmiş durumdadır!
İdam kalktığı ve henüz muhalefet var olduğu için, hiç birini sehpaya götüremiyorlar.. Ama aslında hepsini asmış durumdalar!
İktidar (ve Cemaat) hukukunun içine bakmak istiyenler varsa, Cemaatle cilveleşen CHP’lilere ve mürekkep yalamışlara, “olayların ardındaki gerçek”i anımsatmak istedim...

İktidar Firavunlaştırır
HAS Parti kurucularından Mehmet Bekaroğlu, parti başkanı Numan Kurtulmuş’un AKP’ye geçme hazırlığı karşısında Firavunlaşmayacağız dedik, Numan Kurtulmuş'a şimdi ne oldu da AKP'ye geçiyor..” demiş..
“Başkan”, ite kaka bakmış 350 bin oy, adamın sabrı-ömrü sınırlı. Henüz kamburu çıkmadan hızla yukarı tırkmanmak istiyor, milletvekili, belki de bakan umudu falan varken..
Mehmet Bekaroğlu tam söylemek istemiyor, tercüman olayım: Kurtulmuş firavunlaşmaya karar verdi! Partisini de sattı, iktidar nimetlerinden yararlanmak için bir gurup adamıyla kapağı Erdoğan’a atıyor. Kurtulmuş, partisine topladığı, iyi niyetli soldan insanları da sattı!
Size söyleyeyim: İktidar olsaydı da satacaktı, tıpkı RTE’nin partisine çağırdığı sosyal demokrat figürleri kullanıp kullanıp sattığı gibi.. Daha doğrusu, çağırdığı insanları kendi ideolojilerini, inançlarını, görüşlerini hızla terketme durumunda bıraktığı gibi..
RTE’nin yanında ya yüzlerce minik RTE’den biri olacaksın ya da yok olacaksın!
İlginç olan, AKP’ye doğrudan katılmayıp da, RTE’ye destek olan “liberal-solcu eskileri” de minik RTE’lerden biri olmuş ve posaları çıkıncaya kadar kullanılmışlardı..  İşleri- görevleri bitince, RTE eteklerini şöyle bir silkmesiyle çil yavrusu gibi çevreye dağıldılar.. Şimdi kötü şöhretli kişiliklerini RTE’ye karşı koruma savaşındalar! Bir kısmı, Cemaatle omuz omuza “demokrasi savaşı”na soyundu şimdi!
Bilmiyorlar ki demokrasi savaşı bugün Silivri’yi reddetmekten geçiyor! Ama bunu da öğrenecekler!
***
RTE, Kurtulmuş’u ne yapacak? Geniş bir çerçeveden bakalım.
Birincisi, kendisiyle aynı nitelikte bir partiyi, “yakın gelecek ne getirir ne getirmez, politika tehlikelerle dolu” düşüncesiyle bertaraf ediyor. Kurtulmuş gibi bazı “beğendiği” figürleri partisine dahil ediyor.. bir benzeri muhalefeti minikken tasfiye ediyor.
İkincisi, AKP’ye benzer dinci kökenli kişi ve particiklerin oylarını toparlıyor. Sırada resmi Erbakancılar var.. Bunları yüzde 3 gibi varsayabilirsiniz.. RTE, doğal büyüme sınırlarına geldi dayandı.. Minikleri toparlıyor, sonra yeniden MHP’ye yüklenecek.. MHP RTE karşısında işlevini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya. 2015 seçimlerinde kenrdisin ne bekliyor, onlar da bilmiyor. RTE MHP’yi tasiye ederse, Kürt meselesinini çözümünde, özellikle kendisine dışarıdan dayatılan çözümlerde, elini daha rahat hissedecektir.
RTE Kürt meselesinde 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar ciddi bir adım atamaz, atmayacaktır..
Üçüncüsü, 2014- 2015’teki büyük iktidar değişikliklerinde, partisine yeni yüzler ekliyor. Kurtulmuş üzerine kendisine karşı sahneye konacak “muhtemel oyunları” bitiriyor! Parti tüzüğü değişmezse, en az üçte bir milletvekili resmen seçilemeyecek. Kendisi Cumhurbaşkanlığına çıkmayı planlayarak durumu kurtarıyor..
Kurtulmuş’u “kendi yerine hazırlıyor” görüşlerine gülmek gerekir. Parti içinde en üst görevler bekleyen bunca insan varken.. Böyle bir dayatma gerçek bir bölünme olur..  RTE ile yanındaki- çevresindeki cemaatçi yoldaşları arasında keskin bir çatışma çıkmadığı sürece, Kurtulmuş bir vitrin süslemesidir.
Kurtulmuş, firavunlaşmayı, firavunlara destek olmayı seçmiştir. İktidar, insanları firavunlaşmaya teşvik eder.
Bugün yaşadığımız firavunlaşma örneği ortadayken, koşa koşa iktidar gitmek, “ben de ben de” demektir..
---15 Temmuz 2012 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder