Televizyonlardan birinde hükümetin 4+4+4 eğitim
yasa önerisi tartışılıyor. Bir özel üniversite profesörü “eski eğitim”e
veryansın halinde: tek tip insan yetiştiriyor, diyor...
İmam Hatipliler başkanı da aynı görüşte! Üstelik
fazlasını bile söylüyor: 12 yıllık zorunlu eğitim zulmü bitmeli, diyor..
Tasarının, imam hatipliler derneğinin, erkek yöneticileriyle birlikte
hazırlandığı, yüksek bir olasılık.
Dinci erkek milletin esas meseleleri, kızların
başlarını bağlamak.. Yasalarla bunu ebedileştirmek ve kadınlar arasından
yaymak. Başarı ölçüleri, başları
türbanlı kız ve kadınların sayısındaki artıştır!
Başlarının bağlanmasını talep eden kadınların
kurduğu ve yönettiği tek bir dernek anımsamıyorum! Ama tonlarca erkek dernek
var! Neyse, sorunumuz bu değil (*).
***
Okullarda “tek
tip insan yetiştiriliyor” yıllardır dillendirilen bir masal. Bununla söylenmek
istenen “kemalist insan yetiştiriliyor”dur
herhalde! Topluma bakıyoruz, maşallah AKP yüzde 50’lerle iktidarda! Demek ki
öyle bir şey yok!
Fakat amaç, “AKP ve siyasi islam zihniyetinin yüzde yüz iktidarda olması” ise,
evet, eğitim tepeden tırnağa değiştirilmeli! Zaten adım adım, dini ideolojiler
ve siyasetler, eğitimi içerik kuşatması
altına da almış durumda..
Okullarda “tek tip insan yetiştiriliyor”
saldırısının diğer hedefi de, okullarda ülke / yurt sevgisinin bir şekilde
“veriliyor kuykusu” olabilir tabii.. Bakıyoruz, yurdunu seven epey insan var
henüz, bunu yoketmeleri için daha çok çalışmaları gerek!
Okullarda verilen, verilmesi zorunlu ve şart
olan ise bilimsel bilgidir!
Bilimlerin bulguları; fizik, kimya, matematik,
toplum bilimleri, coğrafya, atmosfer, iktisat, türkçe, edebiyat, güzel
sanatlar...
Yani, dünyayı yöneten ve doğa yasalarını anlatan
bilgi! Bütün dünyada eğitim, tamamen ve kesin olarak bu temel üzerinde
yükselir!
***
Dünyanın temel
sorunu, bilimsel bilgilerin veriliyor olmasında değil.
Bu bilgilerin, niteliği ve kavranması yüksek, öğrencilerin yaratıcılığını ve
yeteneklerini geliştirici bir şekilde en
iyi nasıl verileceği noktasındadır.
Bunun için dünyada çeşitli öğrenim yöntemleri
geliştirilmekte ve denenmekte.. Çünkü, yeteneği ve yaratıcılığı yüksek topluma
ulaşmak, ülkelerin en büyük ve önemli zenginliği olarak kabul ediliyor!
Türkiye ise bu konuda nal topluyor: eğitimin/öğrenimin temel sorunu da budur!
Üyesi olduğumuz 34 OECD ülkesi arasında yapılan
değerlendirmelerde, Türkiye, Matematik, Fen bilgileri ve Okuma/kavrama
becerileri sıralamasıda 31’cidir. Üstelik, 2000-2009 yılları arasında, örneğin
metin/grafik vb’yi okuma –kavrama becerisi dalında, Türkiye’de kaydedilen
gelişme sıfırdır! 2000’de neysek
şimdi de aynıyız! Ama Kore 15 puan, Endonezya 31 pan, Şili 40 puan arttırmış becerisini! (**)
Bizim tartışmamız ve acil önlemler almamız
gereken konu budur!
***
Gelelim “Zorunlu, kesintisiz 12 yıl eğitim bir zulüm”
safsatasına!
Bu yargı, aslında ülkeyi tam bir cahiller yığını
olarak tutmaya yönelen, ülkeyi zengin ve emperyalist ülkelerin bir sömürgesi
olarak tutacak, geri kalmışlığını daha da pekiştirecek, bugünkü sorunları
katmerleştirerek arttıracak, aptalca bir düşünce!
Dünya, iyi ve nitelikli bilimsel bilgi eğitimi
almış topumlar yarışında!
Nüfusumuzun eğitim
yaşı 6,5 yıldır! Bu, 5-6 yıl önce, 4,5
yıldı! 1997 öncesinde ilkokul 5 yıldı! Uzun zaman, “ilkokulu bile henüz bitirememiş bir toplum” düzeyinde kaldık..
8 yıl zorunlu eğitim olunca, eğitim yaşımız da 6,5 yıla yükseldi! Ama dikkat edin,
yine henüz ilköğretimi bitirememiş bir
toplum düzeyindeyiz!
OECD ülkeleri
ortalaması 11,4 yıldır, yarısı kadarız!
Dünya ortalaması bile bizden yüksek: 7,4 yıl!
Şimdi zorunlu eğitimi kesintili olarak 12 yıla
çıkarma çabası var. Ama oyun kızların ve bilimsel bilginin üzerinde oynanıyor!
İmam hatiplerin orta kısımlarına ve kızların yalap şap toplama çıkarma ile
evlere kapatılması tartışılıyor!
Yazıktır bu ülkeye, etmeyin kıymayın!
----
----
(*) Bu konudaki temel düşüncelerim, bilgi
temelinde, şimdi e-kitap olarak
satılan “Türban-Erkek Sorunu mu Kadın Sorunu mu”, kitabımda..
(**) Uluslararası Göstergelerle Türkiye, 10
Yıldır AKP, Cumhuriyet Kitapları
6 Mart 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder