SAYFALAR

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Demokrasi ve Özgürlükler: 9 Yıllık Yalan -1


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her yerine kameralar yerleştirmişler.. Başkan dahil herkesi görüntülü ve sesli kaydediyorlar! Aylardır! Bu, iktidarın seçimlere yakın tezgahladığı büyük bir tezgah. Kayseri ve diğer belediyelerindeki bütün yolsuzlukları, hem de en tepeden, Çankaya’dan ve Başbakanlıktan görülmez ve örtülürken, Ege’yi büyük gözaltına alıyorlar.. Belediye’de saptadığın bir şey varsa, git üzerine! Ama hayır, gözaltı sistemi, suç yaratmak için kuruluyor!
Bir ihbar üzerine mahkemeden karar almışlar! AKP demokrasisinin adıdır bu: İhbar yaratıyor, el altındaki savcı-mahkeme kararıyla insanlara tuzak kuruluyor! Onlarca insan sıra halinde dizilerek teşhir ediliyor! Diyarbakır’da KCK baskınında belediye çalışanları ve yetkilileri de elleri kelepçeli sıraya dizilmişti, o utanç fotoğrafını anımsayın!
Türkiye demokratik bir ülke mi?
Demokrasiyi salt “seçimlerin yapılıp yapılmadığı, sandığa oy atılıp atılmadığı, sandık sonuçlarının yasal teminat altında olup olmadığı” kriterine göre değerlendirirseniz, Türkiye demokratik gibi görünüyor!
Ama, dünyanın hiç bir yerinde demokrasi, sandığa indirgenmez, “sandık”ın yanısıra, 30’a yakın kritere bakılır, ülke sınıflandırılır.. Sen de, ülken demokrasinin neresinde görürsün; kıçında mı, ucunda mı, tepesinde mi, ortasında mı, yoksa aşağı mı düşmüş, görürsün..
9 yıldır iktidardalar!
Türkiye daha demokratik mi oldu.. Bu yıl açıklanan iki araştırmaya değineceğim..
***
Saygın bir kuruluş, dünyada insan haklarını ve özgürlüklerini izleyen  Freedom House, 2011 Dünya Özgürlük Haritası’nı yayımladı. 194 ülke ve 14 tartışmalı bölgede, siyasi hakların ve kişisel özgürlüklerin düzeyi karşılaştırıldı (2010 için). Ülkeler, Özgür, Kısmen Özgür, Özgür Değil diye 3 kategoriye ayrıldı. Peki bunlar ne demek?
Özgür Ülke: Her türlü siyasi görüşün özgürce tartışılabildiği bir ortama sahip; bağımsız medya ve kişisel özgürlüklere saygı en temel özelliğidir.
Kısmen Özgür Ülke: Siyasi haklar ve kişisel özgürlükler üzerinde bir takım kısıtlamalar söz konusu. Bu ülkelerde yolsuzluk yaygın; hukukun üstünlüğü ilkesi yara almıştır; etnik çatışmalar veya iç savaş sürmekte olabilir.
Özgür Olmayan Ülke: Temel siyasi hakların esamisi bile okunmaz. En temel özgürlüklerin yaygın ve sistematik olarak içi boşaltılmıştır.
Türkiye’nin nerede olduğunu kestirebilirsiniz: Kısmen Özgür Ülke (Burada Nijer, Nijerya, Burkina Faso, Tanzanya, Kenya; Kolombiya, Zambiya, Madagaskar, Papua Yeni Gine, Filipinler, Malezya da var.)
Biraz ayrıntı: 2003-2007 döneminde Türkiye özgürlükler açısından 10 puanlık bir iyileşme göstermiş, ama aynı kategoride kalmış.. 2007-2011 yılları arasında ise 1-4 puanlık bir düşüş yaşamış.
İlk iktidar döneminde geçici-yalancı bir özgürlük baharı, son iktidar döneminde ise aslına dönüş.. Gerileyen özgürlükler…
***
Bu araştırmayı, bu yılın başında açıklanan başka bir araştırma da destekliyor: The Economist Intelligence Unit (EIU) 2010 Demokrasi Endeksi, 167 ülkeyi 4 kategoriye ayırdı, a) Tam demokrasiler, b) Kusurlu demokrasiler, c) Melez rejimler, d) Otoriter rejimler...
Türkiye nerede? Kusurlu demokrasi kategorisine bile girememiş, Melez Rejim Ülkeleri arasında. 2008’de 87.sırada iken, 2010’da 89.sıraya düşmüş!
Bu gurup ülkelerin karakteri şöyle tanımlanıyor:
1)   Kuralların sıklıkla ihlal edilmesi, seçimlerin özgür ve adil yapılmasına engel
2)   İktidarın muhalefet üzerindeki baskısı belirgin.
3)   Politik kültür, hükümetin icraatı, siyasal katılım konusunda yaşanan aksaklıklar, bazı durumlarda kusurlu demokrasi kategorisindeki ülkelerden daha vahim ve kalıcı olabilir.
4)   Yolsuzluklar yaygınlaşma eğilimi gösterirken, hukuk devleti kavramı sadece kağıt üzerinde kalabilir.
5)   Gazeteciler üzerinde baskı ve tacizler medyanın bağımsızlığını zedeleyecek ölçüdedir.
6)   Yargı bağımsızlığı yok.” (Ayrıntı: CBT 1240)
***
Ülkenin ileri demokrasiye geçtiğini ileri süren, (yoksa yalanını atan mı demeliydim?) bir iktidar, iktidar başı ve üyeleri var.. Hatta yandaşları var yandaşları! Koca koca adamlar! Yılların gazetecileri, yazarlıktan gazeteciliğe terfi edenler.. Profesör unvanlılar... Tabi bunlar arasında, TÜSİAD’dan ayrılacağım diyen ünlü iş adamları! Hiç birinin hiç mi ufacık da olsa yüzü kızarmaz ve bu araştırmaları görmez?! (Devamı gelecek...)
--8 Mayıs 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder