ÖSYM’nin bir “kozmik oda”sı var. Neredeyse kendilerinden başka kimsenin girmediği bir oda. Orada on kadar kişi çalışır. Görevleri sınav soruları hazırlamaktır. Kendilerinin hazırlar veya dışarıdan gelenlere son biçimlerini verirler. Fizikçiler, kimyacılar, matematikçiler, Türkçeciler ve sosyalciler...
Yaptıkları işlerden bahsetmezler. 74 milyon Türkiye’nin onlara güvendiklerini bilirler. Çünkü Türkiye tam bir sınav ülkesidir.. Neredeyse hemen her şeye sınavla başlanabilmektedir. İyi ve seçkin liselere, üniversitelere, tıp uzmanlık alanlarına, devlete.. girecekler hep onların hazırladıkları testlerden geçmek zorundalar...
Biliyorsunuzdur, ama bir dakikalık sabırla şu iki paragrafa göz atın:
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS); Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS); Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES); Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS); Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS); Dikey Geçiş Sınavı (DGS);Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS); Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (YDUS); Askeri Liseler ile Bando Astsubay Hazırlama Okulunda Öğrenim Görecek Öğrencileri Seçme Sınavı (ALS)..
Dahası var..İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı; Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY); Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (STS); Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA); Uzman Jandarma Okulu Giriş Sınavı (JANU); Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Toplulukları Sınavı (TCS); Yurtdışında Çalışanların Çocukları İçin Yükseköğretime Giriş Sınavı (YÇS); Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı..
Sanırım bazı özel sektör kuruluşları ÖSYM’ye benzer işler yaptırıyor.
Kozmik Oda ekibi baktığınızda aslında 74 milyon insan için “dürüslük namusu”nu omuzlamış. “Kozmik oda”nın önemi, girilmezliğinin nedeni de bu..
***
Kozmik Oda’da onyıllardır çalışanların nasıl işlerine bağlı ve ketum kişiler olduğunu, önceki gün Prof. İsa Eşme anlattı, Ali Sirmen ile her cuma gecesi birlikte yaptığımız “Ayıptır Söylemesi” (CemTV) programında.
YÖK Başkan Yardımcısı görevinde iken bir kez “Kozmik Oda”dakilerin yanına, rica minnet girmeyi başarmış! Niyeti de, fen sorularında bazı deneysel sorulara da yer verilmesini istemekmiş, okullarda fen deneylerine önem verilmesini sağlamak için..
***
Kozmik Oda sakinleri için bu söylediklerimiz, aslında geçmişe ilişkindir..
Çünkü, Ünal Yarımağan’a karşı geçen yıl yapılan operasyonla ve Ali Demir’in göreve getirilmesi ile birlikte, Kozmik Oda sakinleri de değişmiş!
Şimdi sorular gelelim:
Testleri hazırlayan uzmanların hepsi mi değişti, kaçı değişti, neden değiştirildi?
Yerlerine kimler alındı? Hangi ölçütlere göre alındı? Nerelerden alındı? Hangi dershanelerden veya okullardan alındı? Fethullahçı kişi ve kuruluşlardan kimler alındı? Kaç kişi alındı?
ÖSYM’nin başka hangi bölümlerinde daire başkanları veya elemanları değiştirildi? Tavsiye ile mi, iktidarın veya YÖK’ün önerileriyle mi insanlar alındı?
ÖSYM gizli kapalı bir kurum olamaz. Türkiye’nin namusunun teslim edildiği bu yerde saydamlık tam egemen olmalı ve bütün bu sorulara yanıt verilmeli.
Kozmik Oda’daki değişim, yeni test düzeninden ve soruların yapısından bellidir. Daha ilk gün matematik sorularının son derece zor olduğu açıklandı!
Bir matematik profesörü matematik sorularını 50 dakikada çözebildiğini söylemiş İsa Eşme’ye! Oysa bunun için çocuklara ayrılan zaman ise 40 dakikadır! Sorular teste uygun değil, üzerinde düşünülmesi zaman isteyen sorular!
***
Olayın bütününe baktığımızda, şu senaryoyu kurma olanağı veriyor yaşananlar:
Aşırı güvenlik önlemleri (silgi bile yok!), ve herkese ayrı sınav kitapçığı zırvalığı, “son derece güvenli sınav” havası yaratmak için vitrinlendi. Oysa, test sorularına yerleştirilen doğru yanıt “şifre” anahtarı sayesinde, bugüne kadarki ÖSYM sınavlarının en güvensizi hazırlandı! Soruları, kitapçığı çalmak, bir kaç soruyu önceden bilmek vb gibi ilkel, zor ve yetersiz yöntemlere gerek yoktu artık. Çözüm şifresini istediklerinize aktarmakla, işi ta başından bitiriyorsunuz! Ayrıca örneğin mate/fen sorularını çok zor hazırlayarak da, rakiplerin işini zorlaştırıyor, yandaşlara ekstra bir kolaylık sağlıyorsunuz.
Ayrıca haksızlıkların hepsini yapıyorsunuz: Bazı çocuklar test çözümüne en zorundan başlamak zorunda kalırkan (psikolojik olarak hiç yapılmayan), kolay sorulu kitapçıkları alanlar ise şanslı oluyor.
Senaryonun en başında ise, Ünal Yarımağan operasyonu var! Örgütlü bir çetenin ortam dinlemesi ile kaptığı bazı soruların dolaşıma sokulması sonucu, gerekli kıyamet koparıldı, Yarımağan istifa etti, ÖSYM tamamen ele geçirildi! Ali Demir bütün bu senaryoda bir piyon da olabilir, olmayabilir de! Ama geçmişi, zerre kadar güven verici değil..
Bu senaryo doğruysa, ortalıkta namus mamus kalmamıştır!
Tabii, türbanlı öğrencilerin 18 okulda toplanması da kapkaranlık bir gölgedir. Onlara sınav kolaylaştırıcılık yapılmış mıdır, örneğin gizli kulaklarında dışarıyla iletişim cihazları olup olmadığı kontrol edilmiş midir?
Bu sınav Türkiye’nin ahlakında çoktan iptal edildi!
--- 24 Nisan 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder