Bu işbirliği AKP/MHP’ye oy kaybettirir
Denize düşen yüzme bilmez, boğulmamak veya kurtulmak için yılana bile sarılır derler. AKP/MHP de o hesap.
Seçimi kaybedebileceklerini güçlü bir olasılık olarak görünce bu iki partinin kapısını çaldılar.
Evet görüntüde, sanki AKP var ama bu girişimden hemen önce Erdoğan ve Bahçeli’nin baş başa 1.5 saatlik görüşme yaptıklarını biliyoruz. Büyük olasılıkla bu genişleme görüşüldü, MHP’nin onayını aldı. Erdoğan ve arkasından da hızla kapılar çalındı.
Öze bakarsak AKP/MHP’nin bu iki parti ile ne program ilgisi var, diyebilirsiniz.
Evet, Yeniden Refah “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un kaldırılması” dahil 30 kadar madde sunmuş. AKP bunlar kolay demiş! Fakat aile ve sosyal yardım bakanına göre mümkün değil.
Burada güçlü şüphesiz ki AKP’dir. Bu ilkel parti Meclis’e girmek istiyorsa kendisine sunulacak iki üç milletvekili sandalyesi ile yetinir. Aynı şey “20 milletvekili” istiyoruz (Meclis’te grup kurma şartı) diyen kapısını çaldıkları ilkel diğeri için de geçerli.
İKİ İLKELLİĞİN SORUNLARI
Fakat bu iki partiyi Meclis’e taşıma kararlılığı, AKP programı için de bir handikap değil mi? Program mı dedim? Programı mı vardı ve kaldı bu partinin. Her kılığa giren, iktidarda kalabilmek için pek çok şeyi yapmayı göze alan, ilkesiz bir yapı.
Bu iki ilkellikle ittifak MHP seçmeni için çok daha önemli bir engel oluşturmuyor mu? Çok daha önemli diyorum, çünkü MHP hâlâ belirli ilkeleri, Ülkücülüğü vs. olan bir parti. Veya bize öyle gözüküyor. Ama seçmeni ne diyecek? MHP’ye gönül vermiş kadınlar, kadın düşmanı iki erkek ilkel yapı ile birlikteliği nasıl hazmedebilecekler?
Bunun da ötesinde, HDP’ye veryansın eden MHP liderliği, Diyabakır’ın ayrılıp federatif yapı olmasını isteyen, bu yapı ile nasıl bir araya gelecek?
Gelir diyorsunuz, bence de. Çünkü “Seçim ve kazanmak söz ayrıca konusuysa ilkeler sıfırdır” anlayışını MHP çok sergiledi. Erdoğan’a neler söyledi, Erdoğan ona ne hakaretler yaptı ama sonuçta kucaklaştılar.
BU İTTİFAKIN ARKA BAHÇESİ?
AKP/MHP’nin bu iki yapı ile işbirliğinin arka nedenleri olabilir mi? Ve yeniden, dünkü yazımın sonuna geliyorum: Sandık güvenliği... HÜDA PAR Güneydoğu’da sandık güvensizliği için bir rol mü üstlenecek, bilmiyorum.
Seçime az kala nasıl bir atmosfer yaratacak iktidar? Bu iki yeni ittifakı, milletin daha derin bölünüp parçalanmasının aracı olarak mı kullanacak? Seçim, sandık, muhalefet ve adaylarının güvenliği sağlanacak mı?
AKP kendi üzerindeki yoğun şüpheyi atmalı. Meşruluktan ayrılmayacağını, sonrası için de politika sahnesinde meşru olarak kalacağını göstermeli. Her şeyden önemlisi, parti ve lider çıkarı değil, ülkenin çıkarı. Bir gıdım “demokrasi kırıntısı”nı en azından sandıkta yaşamasına izin vermeli.
Çok mu karamsarım? Veya çok mu karamsar okurların etkisi altındayım?