obursali@cumhuriyet.com.tr
Umut yükseliyor, siyaset bilime kulak verecek
Siyasetin en büyük eksikliği nedir diye sorarsanız, bilimle, bilimsel düşünceyle, bilimin sesiyle yakından uzaktan ilişkisinin olmamasıdır derim.
En büyük hatası nedir diye de bir soru sorulabilir: Ülke çıkarı, milletin tümünün çıkarı yerine, lider/parti/ dar destekçi kadrosunun çıkarlarını gözetmek...
En imkânsızı denemesi ise ülkenin kuruluş ilkelerini değiştirebileceğini, yerine ise bu ilkelerin tam tersini yerleştirebileceği sanrısına kapılması.
En yapmaması gereken nedir sorusuna şu yanıtı verelim: Milleti, insanları kutuplaştırması, bölmesi, ayrımcılık yapması, cinsiyet ve etnik ötekileştirmesi.
Ülkeye en büyük düşmanlığı nedir diye bir soru uyduralım ve yanıt arayalım: Ülkenin yeteneklerini dışlaması, önemsizleştirmesi, itmesi kakması, ucuzlatması, her boyda eğitimi niteliksizleştirmesi.
Hiç kalkışmaması gereken ise inanan, az inanan, farklı inanan, inanmayan, kendine özgü inancı olan toplulukları bir arada tutan devletin herkese eşit mesafede duruşunu, herkese tarafsız bir saygıyla yaklaşmasını sağlayan laiklik ilkesini yok sayması.
Asla denememesi gereken nedir diye bir soru da var: Hukukla adaletle yargıyla oynaması, bunları tekeline alıp siyasi rakiplerine karşı düşmanca kullanması, hatta kendi çeşitli ekonomik çıkar çevrelerinin hizmetine sunması.
Hiç kabul edilmeyecek şey ise insanların anayasa ve yasalardan kaynaklanan ifade, demokratik hak ve özgürlüklerini kullanmasını engellemesi, bir despot ve zorbalık yönetimi sergilemesi.
Hiç yeltenmemesi gereken ise ülkede iktidarın el değiştirmesini sağlayan düzeni raydan çıkarması ve durmadan iktidarda kalmak için her türlü siyasi namussuzluk, ahlaksızlık, yasadışılık olarak sayılabilecek yol ve yöntemlere el atması.
Bunlara birkaç önemli nokta daha eklenebilir. Yukarıdaki gelişigüzel düşünce akışı öncelikleri herkese göre değişebilir. En önemlisi laiklik der biri, diğeri hayır en önemlisi eğitimin niteliksizleştirilmesi, bir başkası kutuplaştırma diyebilir.
YOĞUNLUK BU İKTİDARDA
Birinci madde, akıl ve bilimden uzaklaşmak veya bu ikisini dikkate almamak demektir, ülkeyi her türlü belaya açık hale getirir, göreceli dünyada akıl ve bilimle yürüyen ülkeler bizi ezip geçer. Bugünkü ülke durumu, geçmiş tüm iktidarların akıl ve bilimle kucaklaşmamalarının, ama en çok son 20 yıldır akıl ve bilimden uzaklaşmasının sonucudur.
Diğer maddelerde sıralanan durumların, ülkeye, millete verdiği zararları rahatça görebilirsiniz.
Ama tüm bu maddelerin çok yoğun olarak bu iktidarda, yönetiminde varlığını en üst düzeyde sürdürdüğünü, geçmiş tüm (sağ kanat) iktidarları da gölgede bıraktığını görüyoruz.
Bu köşenin adı Bilim ve Siyaset. Bu nedenle, siyasetin bilimle, bilimsel düşünmeyle, akılla birleşmesi, bana göre en önemli konu.
Siyaset akıl ve bilimle yoğrulursa, tüm sorunlara milletçe ortaklaşa çözümler üretmemiz kolaylaşır.
Bilimi iten kakan, akıl ve bilimi dışlayan önemsemeyen siyaset, ülkeye en büyük hainliği yapıyor, ülkeyi batağa sürüklüyor demektir.
Bu nedenle, CHP’nin ülkenin bir numaralı sorunu deprem konusunda bilimin sesine kulak vermesini umut olarak görüyorum. Kılıçdaroğlu deprembilimcilerle önceki akşam toplandı. İmamoğlu bu konuda çok kararlı. Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli herkesten önce başladı ilçesini dönüştürmeye...
Buralardan bir umut - gelecek doğacağını görüyorum. Yine de dikkatli yaklaşarak inşallah diyeyim.
Not: Herkese Bilim Teknoloji dergisi, iki sayıdır deprem konusunda çok önemli yayın yapıyor. Bu haftaki sayısı Son İhtar kapağıyla çıktı. Tüm siyasetçilerin masasında durmalı dergi.