obursali@cumhuriyet.com.tr
Lokantalar neden dolu, konut zenginleri ne kadar?
Bir tartışma var: Ekonomik kriz bu kadar derinken lokantalar boş değil. Hayır, öğle yemeklerinin yendiği sıradan halk lokantalarından bahsetmiyorum. Orta hal ve üzerindeki lokantalardan, meyhanelerden, iyi kebapçılardan... Genel kanaat, böyle bir kriz yaşanıyorsa, buralarda etkisini görmek gerek.
Bazı gazeteciler gözlemlerini yazdı ve krizle müşteri doluluğu arasındaki ilişkinin tersliğini anlamaya çalıştı.
Ekonomistler tartışmaya el attı. Dediler ki: 1) Enflasyon azdığı ve para sürekli değer yitirdiği için eldeki parayı harcamak en iyisi... 2) Ertelenmiş harcamalar gündeme geldi, pandemiden tüm kısıtlamalar kaldırılınca lokantalar dolmaya başladı...
Şüphesiz bunların hepsinin payı var, ama yine de bu açıklamalar olayı yeterince anlatıyor mu?
EV SATIŞLARINDAKİ PATLAMA
Derken toplumun gündemini özellikle yılbaşından beri konut sorunu oluşturunca, lokanta olayına başka bir yönden bakmak gerek dedim.
Kiralık ev yok, en ucuzu belki de 5 bin TL, yani asgari ücretten yüksek, bizim sokakta güzel bir zemin katlı büyücek ev 25 bin TL’ye tutuldu. Orta halli ev 10 bin TL civarına oturdu. Eski kiracılar neredeyse sille tokat çıkartılıp atılıyor ve birkaç katı fiyatla kiraya veriliyor. Kiraya verenler “enflasyon”u neden gösteriyor. Tartışmalar cinayet işleyecek gerilimlere vardı.
Geçen yıl bir tanıdığın 800 bin TL’ye aldığı evin 3-4 milyona alıcısı var. Ada’dan 1.5 yıl önce 900 bin TL’ye alınan ev şimdi 4 milyona vurdu.
İşlerin nasıl çığırından çıktığının çok somut bir delilleri.. Toplumsal bir çıldırıklık durumu derinleşiyor. Kanada hükümeti yabancılara ev satışını yasakladı, biz ise bastır 400 bin doları hem evi al hem vatandaşlığı. Yurttaşını düşünen yok gelsin dolarlar, çünkü iktidar bir cent’e kurşun atıyor!
Yabancıların konut kiralama talebini de katarsanız, toplumsal gerilimi iktidarın nasıl ve isteyerek yükselttiğini görürsünüz.
2020-2022 yabancılara konut satışlarını şöyle göz kararıyla hesapladım, artısı eksisiyle 120 bin konut satılmış. Bu mayısta, önceki mayısa göre yabancıların konut alımı yüzde 236 artmış, 6 bine dayanmış.
PEKİ LOKANTALAR?
Amacımızdan sapmayalım, derdimiz lokantalar neden dolu?! Tasarruf edebilecek ve banka kredisi alıp geri ödeyebilecek kadar geliri olan yerlilerin hemen hepsi neredeyse tüm parasını yıllardır konuta yatırıyor.
Yine TÜİK’e göre, 2020 Haziranı’nda 190 bin kadar, temmuzunda 250 bin, aybeay 50 binden aşağı düşmeyerek 2021 Aralığı’nda 250 bine tırmanarak, 2022 Martı’nda nisanında 133 bini aşarak, mayıs ayında 123 bin kadar konut satılmış. Önceki mayısa göre satış yüzde 107.5 artmış.
Ocak mayıs arası, 2021’de 420.079 konut; 2022’de ise 575.889 konut satılmış. Aslan payı tabii ki İstanbul, Ankara, İzmir.
Daha eskiye gidin. Tüm tasarruflar konuta ve arabaya... Bu durum, Türkiye’nin neden büyük bir tasarruf yoksulu ülke olduğunu anlatırken... Aynı zamanda da lokantaların doluluğuna da yanıt veriyor.
ÇOK KONUTLULAR
Başka bir nokta: Kaç kişinin 2, 5, 10 konutu var ve bunlardan toplam kira geliri ne kadar? Aslında, eğer veriyorlarsa gelir vergisi, istatistikler olmalı.
Ülke, bir azınlık mı yoksa epey bir çoğunluk mu, konut ve kira zengini ile dolu. Hele konut ve kira fiyatlarının tepe yaptığı son bir yıldır, bu kesimin harcamaları da rahat.. Dolayısıyla krize rağmen iyi lokantaları dolduran da bu kesim. Ve tabii ki üst kesim beyaz yakalılar...
Sayı olarak ne kadardır bu kesim? 4- 5 milyon?
Lokantaları dolduranlara iktidardan beslenen bir iki milyonu da katın..
Türkiye hiç bu kadar büyük bir gelir farklılığı uçurumuna yuvarlanmamıştı!